Sosyal Hizmete Kültürel Yaklaşım: 2011 Van Depremi Örneği

Türkiye'de sosyal hizmet, toplumu modernleştirme hedefinin bir parçası olarak kurumlaşmış, toplumla ilişkisini de modernleştirme çabasının evrenselci varsayımlarına uygun olarak kurmuştur. Bu durumun sonucunda kültürün dil, din, adet, gelenek ve günlük alışkanlıklar gibi farklı cephelerinde, "evrensel" ve "modern" olmayan özelliklerin dönüştürülmesi, topluma sosyal hizmet götürülmesinde öncelikli görev sayılmıştır. Bu da, "yerel", "kültürel" ve "geleneksel" özelliklerin görülmemesi ve göz ardı edilmesi gibi sonuçlar doğurmuş, kültürel dokunun kavranamaması sebebiyle sosyal hizmet götürme sürecinde çeşitli aksaklıklar ortaya çıkmıştır. Bu makalede, sosyal hizmet alanında kültürel farklılıkların önemi, diğer sosyal bilimlerdeki ve sosyal teorideki tartışmalardan da destek alınarak ortaya konmuş, 2011 Van Depremi sürecinde bölgede yapılan sosyal çalışma sırasındaki gözlemler üzerinden, sözü geçen aksaklıklar ve bunların giderilme yolları gösterilmeye çalışılmıştır. Buna göre sosyal çalışmacıların, müracaatçıların dil, din, adet ve ihtiyaçlarını bilmesi ve bunlara saygılı davranması, onlarla "modernleştirici yabancılar" olarak değil "yardımcı tanıdıklar" olarak iletişim kurması gerekmektedir. Travma sonrası normale dönme sürecine ancak bölgedeki normal günlük hayatın kültürel kodları bilinerek katkıda bulunulabilir.

Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman
İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü